Kadınlarda en sık görülen kanser türlerinden biri olan meme kanseri, her $8$ kadından birinde görülmesine rağmen, erken tanı ve modern tedavi yöntemleri sayesinde artık büyük oranda tedavi edilebiliyor. Memorial Ankara Hastanesi Meme Sağlığı Merkezi ve Genel Cerrahi Bölümü’nden Prof. Dr. Ramazan Yıldız, meme kanserinde erken teşhisin önemini ve kişiye özel tedavi yaklaşımlarını anlattı.

Dünya genelinde yılda yaklaşık $2.5$ milyon kadına meme kanseri tanısı konulduğunu ve yaklaşık yarım milyon kadının bu nedenle hayatını kaybettiğini belirten Prof. Dr. Yıldız, meme kanserinin kadın kanser ölümlerinde maalesef birinci sırada yer aldığını vurguladı.

Geç Kalmamak İçin İhmal Edilmemesi Gereken 4 Önemli Kontrol

Prof. Dr. Yıldız, erken tanının tedavide başarı şansını artırdığını belirterek, tümör tipine bağlı olarak bazen kemoterapiye bile gerek kalmadan küçük müdahalelerle tedavi yapılabileceğini ifade etti. Erken tanı için düzenli yapılması gereken taramalar ve muayeneler şunlardır:

1. 20 yaşından itibaren: Kendi kendine meme muayenesi.

2. 30 yaşından itibaren: Kendi kendine meme muayenesi, hekim muayenesi ve gerekli görülürse meme ultrasonu.

3. 40 yaşından itibaren: Kendi kendine meme muayenesi, hekim muayenesi, mamografi ve gerekli görülürse meme ultrasonu.

4. Riskli Hastalar (Birinci Derece Yakın Öyküsü): Kanser olan bireyin yakalandığı yaştan $10$ yıl önce yakın takip ve taramalara başlanmalıdır.

Prof. Dr. Yıldız, $40$ yaşından itibaren yıllık düzenli mamografi kontrollerinin yapılmasını önerdiklerini, $40$ yaş altında ise ilk tercihin ultrason olduğunu, ancak bazı durumlarda mamografi ve dinamik (ilaçlı) meme MR'ı da çekilebileceğini kaydetti.

Her Tümör Farklı, Tedavi de Farklı Olmalı

Prof. Dr. Ramazan Yıldız, her meme kanseri vakasının aynı olmadığını ve tedavinin kişiye özel planlandığını vurguladı. Tedavi planlamasında cerrahi tedavi, kemoterapi, radyoterapi, hormon tedavisi, akıllı ilaç tedavisi ve immünoterapi gibi yöntemlerin tümörün tipine, immünhistokimya özelliklerine ve yayılımına göre belirlendiğini belirtti:

• Tedavi Önceliği: Tümörün özelliklerine göre bazı hastalara önce kemoterapi uygulanıp ardından cerrahi planlanırken, bazı hastalara ise cerrahi tedavi sonrası diğer tedavi yöntemleri uygulanmaktadır.

• Radyoterapi: Meme koruyucu cerrahi (sadece tümörün alındığı) yapılan bütün hastalar radyoterapi almaktadır. Memenin tamamının alındığı hastalarda bile, tümör boyutu veya yayılımı radyoterapi gerektirebilir.

Kendi Kendine Düzenli Meme Muayenesi

Prof. Dr. Yıldız, kadınların aylık döngülerinin $5$. ve $14$. günleri arasında bir gün belirleyerek, düzenli olarak kendi kendine meme muayenesi yapması gerektiğini söyledi. Muayene, ayna karşısında (el yukarıda, aşağıda, belde bastırarak) ve palpasyon (elle muayene) şeklinde yapılmalıdır. Kitlelerin her zaman ağrı yapmayacağını, ancak ağrı yapan kitlelerin de kanser olabileceğini unutmamak gerektiğini ekledi.